susamam

#189080 - bu entryi ortalama 463 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. yer yer güzel, yer yer klişe, yer yer anlamsız ve gereksiz bölümleri olan idare eder bir şarkı. isimler üzerinden inceleme yapmak lazım. okey güzel bir iş yapılmış ama eleştirmek de gerekiyor, "güzel iş yapılmış bunlara girmeyelim" olmaz.

    -------------

    fuat ergin (doğa):

    kendine has tarzıyla fuat güzel bir şekilde anlatmış konusunu. üstüne diyecek çok bir şey yok.

    Ados (kuraklık):

    hafif klişe bir bölüm burası. bu tarz işlerde "nasıl yapabiliriz bunu inanamıyorum" tarzı lirikler çok çiğ ve samimiyetsiz kaçıyor. böyle bir şey duydum mu sıkılıyorum anında. anlatılan konu önemli ama bunu çok basit cümlelerle anlatınca çok büyük etki yaratamıyorsun. bu yüzden ortalama bir verse benim için.

    şanışer (hukuk):

    konsepti baya iyi olmuş bu verseün. orjinal denebilir ama bir yandan da saldırılan tipleme klişe "starbucksçı apolitik" tiplemesi. sizi bilmem de ben çok sıkıldım artık bu tiplemenin gömülmesinden. bu tiplemenin yakınından bile geçmeyen görüşlere sahibim, starbucksa da gitmedim ama insanları kahve içiyor diye gömmek çok saçma değil mi ya? senelerdir aynı muhabbet. suyu çıktı artık. yine de dediğim gibi konsepti güzel olduğundan beğendim bu verseü. şarkıdaki en iyi bölümlerden.


    Hayki (adalet):

    bu da en çok beğendiğim verselerden. konusunu tam anlatamasa da teknik anlamda çok iyi bir verse gaza geliyorsun dinlerken. belki sadece kendisinin olduğu bir şarkı olsa çok daha iyisini çıkarabilirdi hayki, kalemi keskindir. bölümü çok uzun olmadığından tadı damağınızda kalıyor gibi. dediğim gibi çok detaylı girememiş o da teknik problemlerden ötürü. olsun baya iyi verse. he bu arada bu şarkıya yapılacak algı operasyonları hayki üzerinden olacak. şimdiden başlamışlardır bile.

    Server uraz (hukuk):

    ben beğendim ama çok değil. abim niye kendi şirketinin bayrağını gösteriyorsun çok gereksiz olmuş bu hareket. mesaj almak istiyoz biz reklam değil. kendi yaşadıkları üzerinden dili döndüğünce bahsetmiş yargı konusunu. ne çok iyi ne çok kötü. dinleyip geçiyorsun.

    beta (türkiye):

    açıkçası daha çok ümidim vardı. hatta bu tayfadan en çok beta'nın iyi bir iş çıkarabileceğini düşünüyordum. mizahi, ironik bir verse bekliyordum kendi tarzı böyle çünkü. ama bahsettiği konuda ne anlatıyor anlamadım bile. acayip düz ve anlamsız bir verse. zaten çok kısa bir bölüm ne olduğunu anlamadan bitiyor. beta paslanmış gibi sanki ve hiç beğenmedim açıkçası. ya da sanırsam kafası sadece diss atmaya çalışıyor. ne diyelim.

    tahribat-ı isyan (istanbul):

    gençler güzel bir verse çıkarmışlar. diğer isimlere nazaran daha sert olmuş gibi. yönetenlere sallamışlar ve teknik olarak da iyi. son iki satırı boş sloganlarla kapatmışlar. güzel ama.

    sokrat (eğitim):

    sokrat'ın tipine ne olmuş lan? tanıyamadım ilk başta. başka birisi oynuyor sandım sonra bilindik "sokrat rap yapma pozisyonu"nu alınca anladım "aa sokrat bu" diye. çok beğenmedim bu bölümü açıkçası. konusu iyi hoş ama tekniği kötü bu abimizin. dinlerken irrite oldum. kafiyeleri uydurcam diye irrite edici bir şekilde söylüyor. bu da puan kırmama sebep oluyor. başka birisi daha iyi anlatabilirmiş bu bölümü bence.

    ozbi (sorgulamak):

    kim bu arkadaş bilmiyorum ama beğendim. beğendim beğenmesine de abi bu şarkıda bu bölüm çok gereksiz değil mi sizce de? hani adalet hukuk, kadın cinayetleri, eğitim gibi sorunların bahsedildiği bir şarkıda "nasıl olmuş bu evren, yıldızlar" gibi bir verse bana acayip gereksiz geliyor. olmasa daha iyi olurdu şarkının ana temasına çok zıt bir konu bu bence. gereksiz bir bölüm ama söyleyen arkadaş iyi.

    deniz tekin (kadın hakları):

    şarkının en iyi bölümü burası bence. gerçekten duygulandım. tebrik etmek gerekiyor bence bu ablamızı. en vurucu bölüm kendisine ait. bu konuyu gerçekten çok iyi anlatmış hem de çok basit cümlelerle. ve bölümünü emine bulut'un kaydıyla bitirerek asıl öldürücü vuruşu yapıyor. helal olsun ablam 10/10

    Sehabe ve yeis sensura (şiddet):

    işte en klişe, en boş bölümlerden birisi. sizin yerinize sokaktan adam çevirip "aga kadın şiddetiyle ilgili bir verse yazar mısın" deseler bu verseün aynısını yazar aq. yazılabilecek en düz şeyleri yazmışsınız. yemin ediyorum dinlerken boynumu tırnakladım utançtan. klişeliğiyle şarkıdan soğutacak kadar vasat bir bölüm olmuş aferin sizlere.

    aspova:

    açıkçası niye böyle bi bölüm var anlamadım. nakaratı şanışer söylüyor zaten, ekstra bi nakarata ne gerek vardı ki? bir konu başlığı var ise ne anlatıyor bu arkadaş hiç bir şey anlamadım. sanki zorla eklenmiş bir bölüm gibi. acayip gereksiz. şarkının süresini arttırıp insanların gözünü korkutuyor sonra. bunları çıkarsanız bu kadar uzun olup korkutmazdı yani.

    defkhan (gurbet):

    kusura bakmayın da boş flow yapmış defkhan. gurbetteki insanların sorunlarından bahsedeceğine düz bir defkhan verseü yazmış. feci gıcık oldum napıyon abim katliam şarkısı mı sandın bunu? adamlar seni almış gurbetten bahset diye, sen söylemezsen öleceğin madafaka moruk, uyuşturucu isimleri gibi kelimelerle boş bir verse çıkarmışsın. hiç bir şey anlatmıyorsun sadece flow yapmak için girmiş gibisin. niye bu kadar sinirlendim bilmiyorum ama hiç olmamış bu bölüm. kötü.

    şanışer (hayvan hakları):

    güzel bir konuya parmak basan güzel bir verse. ben ilk verseü daha çok beğeniyorum bu biraz daha düz bir verse. daha çok hayvan görüntüleriyle vuruculuk sağlanmış. güzel yine de. ama bu kısımdan sonra sıçıyor şarkı.

    sokrat (intihar):

    şanışer abim tamam sokratla arkadaşsınız yakınsınız okey de her işine sokmak zorunda mısın acaba? bu adama iki verse vereceğine bu ekipteki başka bir arkadaşa versen çok daha iyi iş çıkarırdı. hiç beğenmedim bu bölümü. ilk verseü daha dinlenebilir buna nazaran. flow yok kafiye yok sözler aşırı saçma. intihar edecek adam bunu dinlese önce bulduğu her hapı yutup sonra kendini asar aq o kadar kötü bölüm. benim gibi intihar etmeye götü yemeyecek adamı bile intihar ettirecekti az kalsın bitti neyse ki.

    aga b (faşizm) (ey):

    bu arkadaşın konusu faşizmmiş ama bence konusu "ey" gibi duruyor. "abi ey deme ne olursun" diye yalvararak dinledim. düştüğüm pozisyona bak aga ekrandaki adamın birine "ne olursun ey deme" diye yalvarıyorum. şarkıdaki en gereksiz, en bir şey anlatmayan, en boş bölüm burasıdır. abimiz bir kere faşizm diyor ve sonra rastgele kelimeler sıralamaya başlıyor. zaten kendisi acayip wack birisi ama voodoo döneminde daha düzgün cümleler kuruyordu, şimdi ki hali içler acısı. lütfen şarkı yapma hocam. bırak bu işi yapamıyorsun sen. bu bölümden anladığım tek şey şu oldu;

    faşizm "ey" demektir.

    mozole (sokak):

    bir şey eksik diyordum bu şarkıda. bu bölüme gelince heh dedim. eksik olan şey rapçilerin senelerdir yapmaktan bıkmadığı samimiyetsiz "sokak çocuğu edebiyatı" idi. protest bir şarkıda geçmezse protest sayılmaz o şarkı bizim ülkede. illa ki sokak çocuklarından bahsedeceksin. mozole abimiz de en basit şekilde bu konudan bahsetmiş. seveni olacaktır ama ben bu sokak edebiyatından baydığımdan hoşuma gitmedi.

    mert şenel:

    bu da mozole ile aynı konuyu anlatıyor galiba. gereksiz.

    kamufle (trafik):

    wack.

    -------------

    oh be bayağı uzun bir yazı oldu. şarkının geneline baktığımızda iyi bir iş görüyoruz kesinlikle. lakin bazı bölümler gerçekten şarkının temasıyla uymuyor, hiç bir şey anlatmıyor ve gereksiz şekilde şarkının süresini uzatıyor. böyle güzel bir işte bulunmaları takdir edilesi bir şey. ve ediyorum da. ama bazı arkadaşlarımız da "çok değerli bir iş gömmek olmaz" gibi düşünceler var. asıl bu yüzden gömmeliyiz bana göre. çünkü bu güzel işe kötü bir katkı sağlayan insanlar var bu şarkıda ve onları da belirtmemiz gerekiyor. ilerideki işlerde daha özenli, daha dikkatli olmaları lazım. bu konular ciddi konular çünkü boş meseleler değil.

    puanım 7/10 bu şarkıya. helali hoş olsun size güzel insanlar.

    mertd

    6/9/2019 18:36 ~ 08/09/2019 13:43
        heart_plus : 7 stat_minus_2 : 3