killa hakanın konuşmalarını tiyatrolaştırıyoruz

#184824 - bu entryi ortalama 74 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Prologos

    (1-99)

    -Perde açılır-

    (Kreuzberg'te üzerinde graffiti çalışılmış bir duvarın önü. Sahnede tek ana karakter mevcuttur. Giyiniminde ziyadesiyle siyah tonların hakim olduğu görülmektedir. Güneş gözlüğü, kafa bandı ve parmak uçları kesik eldivenleriyle birlikte, mümkün olduğunca beden dilini de kullanarak, tiradına başlar.)


    - Selam arkadaşlar! Ben aslında fazla bir şeyi takmam, aramam da... Ama, bu içimde kaldı ve size söyleyeyim dedim. Hani, güzel insanlara selamlar olsun ve de kudurmuş piç kurularına bir selam göndermek istedim buradan. Bakın size bir şey anlatacağım çok kısa. Ezhel'le Ben Fero diyorsunuz, bilmem ne anlatıyorsunuz. Güya rapi bildiğinizi zannediyorsunuz, konuşuyorsunuz öyle lavuk lavuk, yauvşak yavşak. Ezhel, ben hiç tanımam bilmem. Hiç tanımam billem... Bilmezdim. Çocuk meşhur oldu, ödüllerini aldı. Ödüllerini aldıktan sonra bir gün benim kapımı çaldı geldi Berlin Kreuzberg'te ve kolunu açtı ve benim abim Boe B'nin dövmesi kolundaydı. Yıllardır hiç kimsede görmediğim bir şey. Ve "Abi biz bugüne geldiysek sizin sayenizde" diyen bir çocuğu, ben şimdi sizin gibi iki üç tane piç kurusu yüzünden yakacağımı mı zannetiniz? (Burada boks hareketleri başlar, guardını alır ve objektife karşı birkaç dinamik kroşe savurur, ama kameraya temas etmez) Lan! Sizin alayınıza alayınıza. (Hafif alaycı bir tebessümle)