Sagopa'nın burada yaptığı şey "geleceği görmek" değil; çünkü konuşmada "Muhtemelen gelecekte de böyle olacak" gibi cümleler kurmuyor; sadece o günü değerlendiriyor. Videoya verilecek başlık "Sagopa'nın tespitlerinin geçerliliğini hâlâ koruması" falan olmalıydı. O gün için şüphesiz ki haklıdır;aynı tespitler bugün için de haklılığını korumaktadır.
Rapi tek bir kalıba sokmak insanları gereksiz yere sınırlayacak bir şeydir tabii ki; ama rap zaten her zaman çeşitliliği barındırmıştır. Herhangi bir MC'nin şarkıları tek tip mi ki mesela? Ceza'nın "Fark Var", "Yerli Plaka" gibi pop-rap şarkıları; "Bir Minik Mikrofon", "Dünden Ne Kaldı", "Milyon Farklı Hikâye" gibi protest şarkıları, "Dejavu", "Bulanık Sular" gibi melankolik denebilecek şarkıları var. Sagopa zaten sürekli yeni şeyler deneyen bir şahsiyet oldu. "Galiba" nere, "Baş" nere; "Ahmak ıslatan" nere, "N'aber" nere; "Senden Hemen Sonrası" nere, "Serbest" nere? "Eğlence müziği" dersek de bunu Türkiye'de Ceg'ler, Ezhel'ler başlatmadı. Trap'i de onlar başlatmadı. Detstyle, Sefir gibi rapçiler onlardan daha önce bu tarz şarkılar üretti diye biliyorum. Rapte körü körüne auto-tune karşıtlığı, körü körüne trap karşıtlığı çeşitliliği zedeler, evet; ama içerik bakımından bir yozlaşma varsa buna elbette tepki gösterilir ve gösterilmelidir.
Rap dinleyicisinin rahatsız olduğu şey, "Rap" dendiği zaman akla old school birkaç isimden sonra hemen Ezhel, Khontkar, Ben Fero vb.nin gelmesi ("Pop" deyince de akla Demet Akalın'ın, Hande Yener'in gelmesi gibi.). Bu eskiden beri böyle olmuştur. "Rap" deyince akla arabesk rap gelmiştir, küfür gelmiştir; "Ceza" deyince akla "mamını mamını" gelmiştir vs. Kitle de bundan rahatsız olmuştur hâliyle.
Kemik kitle rapin daha geniş kitlelere yayılmasını arzu ederken hiç böyle hesap etmemişti; insanlar Saian dinlesin, Da Poet dinlesin falan istediler. Ama yok öyle bir dünya. Çeşitlilik elbette önemli; ama bu çeşitliliği sağlarken şarkılarda saçmalayacaksanız Muhalif'in Oyunbozan şarkısında dediği gibi karşılık vermek durumunda kalırız: "Öyle sanat olmaz, or'da bi' dur." Bu bugünkü trap ve mumble rap için de böyledir, aşırı küfürlü dissler için de böyledir. Küfürlü dissler ergenlerin sebepsizce gaza gelmesi ve ağızlarının bozulması dışında bir şeye hizmet etmediği gibi, bugünkü popüler rap de ergenlerin, kafası ergen kalanların ve müziği içerdiği mesajlar için değil hoşça vakit geçirmek için dinleyenlerin eğlencesi olmaktan öteye geçememektedir. "Hepsinin alıcısı var", evet; ama "İnsanlar bunu istiyor" kolaycılığı rapin en başından beri karşı olduğu bir taktiktir. İnsanlar belli bir yaşa gelinceye kadar ne verirsen onu alır; belli bir yaştan sonra da neye alışmışsa onu istemeye devam ederler. Dolayısıyla bugünkü popüler rapi "Alıcısı var" diye savunmak mantıklı değil. Trap veya auto-tune'lu rap dinleyeceksen git Yase'den "Bela Adım" dinle, Patron'dan "Kafamda" dinle, Sefir'den "Dumanlar" dinle, Dilkeş'ten "Sonu Yok" dinle... Ceg'in "Bu Gece"sine, Server'in "Cansu"suna muhtaç değilsin ki. :-)
Rapi tek bir kalıba sokmak insanları gereksiz yere sınırlayacak bir şeydir tabii ki; ama rap zaten her zaman çeşitliliği barındırmıştır. Herhangi bir MC'nin şarkıları tek tip mi ki mesela? Ceza'nın "Fark Var", "Yerli Plaka" gibi pop-rap şarkıları; "Bir Minik Mikrofon", "Dünden Ne Kaldı", "Milyon Farklı Hikâye" gibi protest şarkıları, "Dejavu", "Bulanık Sular" gibi melankolik denebilecek şarkıları var. Sagopa zaten sürekli yeni şeyler deneyen bir şahsiyet oldu. "Galiba" nere, "Baş" nere; "Ahmak ıslatan" nere, "N'aber" nere; "Senden Hemen Sonrası" nere, "Serbest" nere? "Eğlence müziği" dersek de bunu Türkiye'de Ceg'ler, Ezhel'ler başlatmadı. Trap'i de onlar başlatmadı. Detstyle, Sefir gibi rapçiler onlardan daha önce bu tarz şarkılar üretti diye biliyorum. Rapte körü körüne auto-tune karşıtlığı, körü körüne trap karşıtlığı çeşitliliği zedeler, evet; ama içerik bakımından bir yozlaşma varsa buna elbette tepki gösterilir ve gösterilmelidir.
Rap dinleyicisinin rahatsız olduğu şey, "Rap" dendiği zaman akla old school birkaç isimden sonra hemen Ezhel, Khontkar, Ben Fero vb.nin gelmesi ("Pop" deyince de akla Demet Akalın'ın, Hande Yener'in gelmesi gibi.). Bu eskiden beri böyle olmuştur. "Rap" deyince akla arabesk rap gelmiştir, küfür gelmiştir; "Ceza" deyince akla "mamını mamını" gelmiştir vs. Kitle de bundan rahatsız olmuştur hâliyle.
Kemik kitle rapin daha geniş kitlelere yayılmasını arzu ederken hiç böyle hesap etmemişti; insanlar Saian dinlesin, Da Poet dinlesin falan istediler. Ama yok öyle bir dünya. Çeşitlilik elbette önemli; ama bu çeşitliliği sağlarken şarkılarda saçmalayacaksanız Muhalif'in Oyunbozan şarkısında dediği gibi karşılık vermek durumunda kalırız: "Öyle sanat olmaz, or'da bi' dur." Bu bugünkü trap ve mumble rap için de böyledir, aşırı küfürlü dissler için de böyledir. Küfürlü dissler ergenlerin sebepsizce gaza gelmesi ve ağızlarının bozulması dışında bir şeye hizmet etmediği gibi, bugünkü popüler rap de ergenlerin, kafası ergen kalanların ve müziği içerdiği mesajlar için değil hoşça vakit geçirmek için dinleyenlerin eğlencesi olmaktan öteye geçememektedir. "Hepsinin alıcısı var", evet; ama "İnsanlar bunu istiyor" kolaycılığı rapin en başından beri karşı olduğu bir taktiktir. İnsanlar belli bir yaşa gelinceye kadar ne verirsen onu alır; belli bir yaştan sonra da neye alışmışsa onu istemeye devam ederler. Dolayısıyla bugünkü popüler rapi "Alıcısı var" diye savunmak mantıklı değil. Trap veya auto-tune'lu rap dinleyeceksen git Yase'den "Bela Adım" dinle, Patron'dan "Kafamda" dinle, Sefir'den "Dumanlar" dinle, Dilkeş'ten "Sonu Yok" dinle... Ceg'in "Bu Gece"sine, Server'in "Cansu"suna muhtaç değilsin ki. :-)
