1 eleman vardı yakındık bunla sürekli geceleri çıkardık fln ama hep parklara veya bunların terasına giderdik. daha evvel çarşıya fln inmeyi kesin olarak sert 1 dille reddettiği için ben de -Nasrettin Hocanın ben zaten düşecektim'i misali- sevmiyorum zaten çarşıyı ağzı yapıyordum. bu da o şekilde kodlamış, ben de sevmiyorum sanıyor, çarşı antipatisini yıktıktan sonra da ben sevmediğim için teklif etmiyor. zira 1 şey teklif etse sevmesem dahi kabul edeceğimi biliyor. neyse biz geceleri çıkıyoruz, kola çekirdek fln eyvallah da 1 süre sonra karnım acıkıyor. alkol fln da yok ki baskılasın. - zira ayık kalmalıyız.- gece saat 2-3 doğal olarak kelle paça akla geliyor ama o da çarşıda olduğu için teklif edemiyorum. en fazla 1 petrole gidip atıştırmalık alıyoruz. sonrasında sabaha doğru ayrılıyoruz. aklıma ne zaman kelle paça gelse bu parça da geliyor * dönene kadar bekliyorum, şayet şarjım bitmediyse eve dönene kadar bu parçayı açıp en az 3-5 defa dinliyorum. bu 1 süre sonra rutin haline geldi hatta sonlara doğru zorundalık hissi vermeye başladı. 1 de her dinlediğimde hikayedeki gibi çorbacıya girmeyi fln daha çok istiyorum. o yüzden bu parça hep hüzünlendiriyor beni.
ha muhtemelen "olm madem 2nizin de birbiriniz için çarşıya çıkmadığını öğrendiniz gitsenize şimdi" diye düşünen olacaktır. öğrendik de 1 ara kavga ettik, ağzımıza geleni söyledik ikimizde. o zaman öğrendik.