rap içinde protest rap türü olduğu için, rapin genelde muhalif bir kimlikte kalması gerektiği şeklinde bir algı oluşabiliyor. bu sebeple; muhalif olmayanların sesi olan şarkıları yapan rapçiler "yalaka" veya "dönek" olarak nitelendirilebiliyor. her rapçinin kendi düşüncelerini rapiyle anlatması en doğal hakkı; bunu seçim şarkısı olarak yapmak da kendi tercihleridir. bu noktalara saygı duyulmalı; ama seçim şarkısı dediğimiz şeylerin -çoğunlukla- fikirlere tesir etmekten uzak olduğu, yine herkesin kendi düşüncesinde sabit kalacağı noktası da unutulmamalı. bu sebeple, rap olsun olmasın, seçim şarkısı denilen şarkıların pek de anlamı olmadığını düşünmekteyim. (seçim özelinde olmaksızın üretilen protest rap parçaların önemi var tabii.)

dilkeş kârdâr'ın "oy ver" şarkısı güzel mesela. belki de referandum için hazırlanması ve kişiler, partiler özelinde olmaması dolayısıyla beğenmiştim. muhalif'in, seçim şarkısı olmasalar da benzer mesajlar taşıyan "hayır" ve "mühür" parçaları da başarılı protest parçalar. ama zeo jaweed, misal ve geeflow'un yaptığı seçim şarkıları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. seçim şarkısı olarak hazırlandıkları için çok sloganik düzeyde kalıyorlar. geeflow'unki teknik açıdan güzel olmuş olsa da şarkıda anlattıkları ile gerçeklerin örtüşmediğini düşünüyorum. bu rapçiler belli bir kesimin sesi oldukları için "fatih"e, "cami"ye vurgu yapıyorlar; "fatih'in istanbul'u fethettiği yaş"tan bahsediyorlar. geeflow'un şarkısında sadece "koyvermek yok oy vermek varken" ve "hava bulutlu bak, yıldırım geliyor" cümlelerini beğendim. "emanete sahip çıkmak" gibi ifadeleri neden belli bir tarafla özdeşleştirdiklerini anlayamıyorum. ona bakarsak, diğer kesim de kendilerince emanete sahip çıkmış oluyor. kimin doğruda, kimin yanlışta olduğu fikri kesimden kesime değiştiği için, bu cümleler çoğunlukla havada kalıyor ve hâlihazırda o düşünceleri taşıyanları daha da gaza getirmekten başka bir işe yaramıyor kanısındayım.