14 haziran 2019 kezzonun rap piyasasına isyanı

#174910 - bu entryi ortalama 291 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Kezzo'nun sitemlerini haklı buldum; ama küfürlü yazmasaymış daha iyi olurmuş. Belki Dr. Fuchs'un yaptığı gibi bu konuyla ilgili bir parça kaydederek eleştirilerini sıralasaydı daha iyi olurdu.

    Kezzo “Gözümle gördüğüm bir ton yetenek, bir sürü çocuk için yazıyorum.” demiş. Mevzuları basitleşmiş trap icra etmeyen, eski stil rapi devam ettiren birçok tanınmış ve underground isim var. Onların yaptığının şimdilerde moda olan trapten çok daha üstün olduğu herkesin hemfikir olacağı bir husustur zannımca. Esasında rap; eskilerden beri bir tür savaş hâlindeydi. İlk başlarda yozlaşmış pop müziğe karşıt idi; ama kitleye kendini pop müzik kadar kabul ettiremiyordu. Az biraz yayılmaya başladıktan sonra arabesk rap diye ortaya çıkardıkları tür esas rapten daha çok dinlenmeye başladı; bu sefer de ona karşı tavır alındı. (Yener Çevik ve Ahiyan'ın yaptığı rapi kastetmiyorum.) Şimdilerde de trapin popülerleşmesi söz konusu. Bazı rapçilerin trap altyapılar ve auto-tune kullanmasının hiçbir sakıncası yok tabii; ama mevzuların çok basitleşmesi, özenti ve sakıncalı bir hayat görüşünün yansıtılması söz konusu. Edebî değer açısından da elle tutulur tarafı yok bu şarkıların (Aynı şekilde, sadece eğlenceye yönelik olarak üretilen party-rap şarkıların ve aşırı küfürlü battle parçaların da edebî değeri zayıf veya hiç yok denebilir.). Kezzo'nun isyanı işin bu noktasına yönelik.

    Şanışer “Bu faşist söylemler ağzına yakışmıyor. Mevzu özgürlükse, herkese ve her müziğe özgürlük.” demiş. Patron da Epidemik röportajında “Ben müzik faşizmine karşıyım.” demişti. Ortada bir “müzik faşizmi” varsa zaten rap müzik bunu en baştan beri yaptı. Pop müziği eleştiren bazı şarkılara bakarsanız (Örneğin Sagopa'dan “S.K.T.R.N.G.D.N”, Patron & Hayki & Fuat'tan “Endüstri”, Hidra'dan “Neden mi İllegal” serisi vb.) kullanılan dilin ne kadar sert olduğunu görebilirsiniz. Rap müziğin popa karşı aldığı bu tavır da faşistlik o zaman. Peki neden o zamanlarda “İsteyen istediğini dinler” moduna girmemişlerdi de şimdi trap mevzubahis olunca “İsteyen istediğini dinlesin” anlayışıyla hareket etmeye başladılar? Ya ne dediklerini unuttular ya da trapi rap içerisinde kabullendiler. Ama trap; mevzularıyla, sözden çok müzikaliteye önem verilmesiyle, kitlelere eğlenceden başka bir şey vaat etmemesiyle pop müziğe daha yakın durmaktadır. Rap öteden beri bir eleştiri müziği olduğu için, bu konuda da söyleyecek iki çift lafı vardır elbette. Ama tabii Twitter'dan küfürler ederek bu akımın önüne geçilemez. Kitlelerin talebi bu yönde olduğu sürece, amacı para kazanmak olan veya eskiden paraya önem vermese de parasız yaşanamayacağını artık idrak etmiş olan birtakım kimselerin bu tarza kaymasının ve şirketlerin de bu tür işlerin önünü daha çok açmasının önüne geçilemez. (Talep arzı etkilediği gibi arz da talebi etkiliyor aslında.) Rap müzik dinleyicilerinin bilinçli olması ve desteği daha çok hak edenleri desteklemesi gerekir; ama kitle de homojen bir kitle değil. Eskilerden beri küfürlü dissleşmelerden, freestyle etkinliklerinden haz alan kimseler var. Şimdilerde de trapi daha çok seven ve oldschool rapi tercih etmeyen kimseler var. Bu tür dinleyiciler daha kalabalık olduğu ve rap endüstrisinde de “Dinleyici bunu istiyor” anlayışı benimsendiği sürece bu devran böyle gider ne yazık ki.

    Kezzo'ya yanıt veren dinleyicilere gelince; “Özgür müzik dediniz dediniz” demiş bir arkadaş. Rapçilerin savunduğu “özgür müzik”in şimdilerde herkesin diline sakız ettiği “özgür müzik” anlayışıyla pek bir ilgisi yok. Rapçiler şarkılarda küfrettikleri için bandrol alamıyorlardı. Kendi imkânlarıyla ortaya koydukları işler pop müzik kadar rağbet görmüyordu. Çeşitli önyargılar ve televizyon dünyasının rape karşı takındığı tavır nedeniyle seslerini yeterince duyuramıyorlardı. Akademi Türkiye'de Norm Ender'e “Pop söyle” dendiği için Norm yarışmadan çekildi. İlerleyen yıllarda da arabesk rapçileri üst turlara taşıyan Yetenek Sizsiniz'de Sirhot ilk turda elendi. Yoksa, rapçilerin “özgür müzik” anlayışı ile pop kitlesinin “özgür müzik” anlayışı aynı şey değil. Popçular saçma sapan klipleri sansürlendiği zaman “Hangi çağda yaşıyoruz? Müzik özgürdür.” triplerine giriyorlar. Dinleyiciler de popa karşı herhangi bir eleştiri gördüğü zaman “Zorla mı dinletiyorlar? Beğenmiyorsan dinleme.” diyebiliyorlar. Trap dinleyicilerinin veya dinlemese de eleştirmeyenlerin özgürlük anlayışı daha çok popçuların özgürlük anlayışına benziyor. Trap olsun, battle olsun, melankolik rap olsun; her türde kalitesiz örnekler vardır. Ve bu “Ne olursan ol gel” anlayışı, kalitesiz örneklerin kalitelilerden daha çok ön plana çıkmasını sessizce seyretmek demek. Bu da insanların gitgide zevksizleşmesi ve şarkılarda yansıtılan hayat tarzına daha çok özenmesi demek. (Aynı dizilerle yapıldığı gibi.) Belli bir yaşın altındakiler ne verirsen onu alır; küfür verirsen küfrü alır, özentiliği verirsen özentiliği alır vs. Sen kitleyi üzerinden para kazanılacak kimseler olarak görürsen de “sanatçı” değil, sadece “şarkıcı” olursun; yani popçulardan bir farkın kalmaz. Rapçilerin trape karşıt olmasının altında bu nedenler yatmaktadır. Elbette eleştirirken Kezzo'nun takındığı tavrı takınmak yanlış; ama -yerleşik tabirle- faşistlik ne kadar anlamsızsa aşırı hoşgörü de o kadar anlamsız.

    yorumlayan adam

    14/6/2019 12:58 ~ 14/06/2019 12:59
        heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0