abluka alarm'ın verseüde ben atayım yarım kalmasın.
Yokluğunda inşa ettiğim o hayali
Bir anlık öfkeyle yerle bir ettim
Ağır bi bilanço
Hayatta kalan yok
Pişmanlık duygusu kendimi ihbar ettim
İfşa et suçluyum saklamak zorunsuz
Yahut infaz et varlığım lüzumsuz
Yaranmak imkansız Ağzınla kuş tut
Altı yıl devamlı gittim kanaat notum sorumsuz
Bir hayata adanmış yarım bi öyküyüz
Arar ve sorarlar yokuz ki sürgünüz
Hangimiz ters hangimiz düz hangimiz yaz hangimiz güz
Meçhul bi dörtlüyüz
En değerli armağan aşk hayatta gördüğüm
Garip bi hediye kürdelası kördüğüm
Boğuştuğum ilmik çözülmez niyetli
Bu boşluk yaşantıma ilkokuldan meyilli
Benim samimi dostum kafamdaki duygularım
Maalesef münferitim onlarında canı sıkkın
Aşina değildi lüzumsuz kinaye
Amiyane bir tabir hep aynı terane
Birbirine sürtecek 2 liram yok cebimde
(Maalesef...)
hayatla inatlaştım hayalimin peşinde
(...Koş)
O halde müsaade vakur bir ifade.
Laedri mahlas derviş-i virane.
(nakarat)
Dayan, bu badireler de geçici bak inan.
Uzatma git 'Beni unut' dedi hatıram.
Bak haline yerle bir oldun, oyun değil yaşam.
Ne seyrine, ne keyfine, ne de rengine kan.
Öncelerden kararlıydım büyüyecektim çocuk yaşta.
Hediye yaptım kendime ve postaladım yıllara.
İçini açtım baktım(Yo), karşımdaydı Süveyda,
Görülmez bir kaza dostum, büyümüşüm galiba!
Birikimlerim yazdıklarımdan ibaret, bilinmeli.
Sayfalarda mutluluk varsa yanlış, silinmeli.
Biz hayatin işçisi dost, elimizde emeklerle,
Arayarak bulursun elbet dürüstlüğü yüreklerde.
Kapkaranlık bir oda, içinde loş lamba.
Kağıt üstünde kalem, koltuğun üstünde ben.
Çocuklar, yazıyorum ya kızarsanız yeniden?
Dostlar, üzmeyin zaten gönülde var çilem.
Benim bildiğim her şey yanlış hayatta lakin,
Senin de gördüğün üzere, bulmalıyız doğruyu canım bu yaşamda.
'Neydi doğru?', 'Neydi yanlış?' derken ellerimde kaldı çok soru.
Cevapları yok, her şeye şaşkınım.
Bak, yakala beni ve cümlelerimi kat hayatına.
Derinlik uzmanından yazılmış bir not sana.
Görüyorum rüyalarımda, tüm gerçek dostları.
Yitiriyorlar saygılarını, ben şarkı yapmadıkça.
(NAKARAT)
Yokluğunda inşa ettiğim o hayali
Bir anlık öfkeyle yerle bir ettim
Ağır bi bilanço
Hayatta kalan yok
Pişmanlık duygusu kendimi ihbar ettim
İfşa et suçluyum saklamak zorunsuz
Yahut infaz et varlığım lüzumsuz
Yaranmak imkansız Ağzınla kuş tut
Altı yıl devamlı gittim kanaat notum sorumsuz
Bir hayata adanmış yarım bi öyküyüz
Arar ve sorarlar yokuz ki sürgünüz
Hangimiz ters hangimiz düz hangimiz yaz hangimiz güz
Meçhul bi dörtlüyüz
En değerli armağan aşk hayatta gördüğüm
Garip bi hediye kürdelası kördüğüm
Boğuştuğum ilmik çözülmez niyetli
Bu boşluk yaşantıma ilkokuldan meyilli
Benim samimi dostum kafamdaki duygularım
Maalesef münferitim onlarında canı sıkkın
Aşina değildi lüzumsuz kinaye
Amiyane bir tabir hep aynı terane
Birbirine sürtecek 2 liram yok cebimde
(Maalesef...)
hayatla inatlaştım hayalimin peşinde
(...Koş)
O halde müsaade vakur bir ifade.
Laedri mahlas derviş-i virane.
(nakarat)
Dayan, bu badireler de geçici bak inan.
Uzatma git 'Beni unut' dedi hatıram.
Bak haline yerle bir oldun, oyun değil yaşam.
Ne seyrine, ne keyfine, ne de rengine kan.
Öncelerden kararlıydım büyüyecektim çocuk yaşta.
Hediye yaptım kendime ve postaladım yıllara.
İçini açtım baktım(Yo), karşımdaydı Süveyda,
Görülmez bir kaza dostum, büyümüşüm galiba!
Birikimlerim yazdıklarımdan ibaret, bilinmeli.
Sayfalarda mutluluk varsa yanlış, silinmeli.
Biz hayatin işçisi dost, elimizde emeklerle,
Arayarak bulursun elbet dürüstlüğü yüreklerde.
Kapkaranlık bir oda, içinde loş lamba.
Kağıt üstünde kalem, koltuğun üstünde ben.
Çocuklar, yazıyorum ya kızarsanız yeniden?
Dostlar, üzmeyin zaten gönülde var çilem.
Benim bildiğim her şey yanlış hayatta lakin,
Senin de gördüğün üzere, bulmalıyız doğruyu canım bu yaşamda.
'Neydi doğru?', 'Neydi yanlış?' derken ellerimde kaldı çok soru.
Cevapları yok, her şeye şaşkınım.
Bak, yakala beni ve cümlelerimi kat hayatına.
Derinlik uzmanından yazılmış bir not sana.
Görüyorum rüyalarımda, tüm gerçek dostları.
Yitiriyorlar saygılarını, ben şarkı yapmadıkça.
(NAKARAT)
