bir dönem marmara park ta us polo da destek elemanı olarak çalışıyordum. işte bayram arefesi ve bayram zamanı meydan ana baba günü elemana ihtiyaç duyuluyor 2 haftalık işe girmiştim maksat harçlık çıksın. neyse iş bitti saat akşam 10 civarı çıkıp otobüse bindim. mavi renkte kıraç otobüsleri var ya ondan. neyse baba bindik gidiyoruz otobüs kalkışa geçti, tam tekerler dönüp hız kazanmaya başlıyor durdu ve otobüse bir adam bindi. kendisi amerikadan fırlamış, dövmeli ve kel bir insandı. o insan tepkiydi. evet o gece otobüse tepki bindi. tabi bende tepkiyi çok seviyorum ama olaya "abi ben seni çok seviyorum bir fotoğraf çekinelim mi ?" minvalinde dalmadım. direkt "ooo kerem abi napıyorsun ?" dedim, sanki daha önceden muhabbet var da ilk kez görmüyormuş gibi yaklaşıyorum. oda bozuntuya vermedi "ooo iyi kardeşim senden naber ?" dedim "bende iyiyim". evet bunlar her sohbet açılışında gelen default sözler sonrasında oturduk gidiyoruz. dedi "nerden geliyorsun ?" anlattım olayı böyle böyle çalışıyorum falan. ha o sırada yolun yanında biget adında bir et lokantası var. ebemizi sikiyorlardı 3 günlük bulguru ve sadece tavuk derisini öğle yemeği diye verip onu bayat tırnak pideler ile yiyorduk ve amele gibi çalışıyorduk. terekemizi zikmişlerdi buradan nefretimi yineleyim. işte bu bigeti anlattım dedim "abi böyle yer olmaz olsun ne lanet yerdir iliğimizi emcüklediler" oda sinirlendi "haydaaaa" lar havada uçuştu falan. neyse benim inmem gereken yer mustafa kemal paşa durağı durağa geldik ben inmedim otobüsten devam ediyoruz. bulmuşum tepkiyi bırakırmıyım. neyse avcılara geldik o dönem orada kalıyordu. onunla beraber indik caddeden aşağı yürüyoruz tepki nereye ben oraya. konuk olduğu bir programda bir nu metal grubuyla projesi olduğundan bahsetmişti. bende bu soruyu ona yeniden sordum ve bana o parçanın kaydını dinletti yolda. ciddi söylüyorum vokali, akışı sözleri herşeyi mükemmeldir tepkiyi sırf bu yüzden bile sevebilirim. neyse sohbet muhabbet tepkinin kaldığı evin önüne geldik adam içeri girmedi abi konuşmaya devam ediyor. hatta sordum "abi işinden gücünden alıkoymiyim seni sen istersen gir" dedi "yok kardeşim böyle gençlerin olduğunu görmek ve bilmek güzel". yolun başından beri şaşırdığım şey ağzının inanılmaz iyi laf yapması ve belli bir birikiminin olmasıydı. bu beni etkilemişti. en sonda ise ona dedim ki "abi şimdi bende müzikle uğraşıyorum ama bu telefon o kadar eski ki yaptığım parçaların hiçbirini bunun içine atamıyorum keşke yanımda bunu dinleteceğim bir alet olsaydı da sana müziğimi dinletseydim". cevabı şöyle oldu "kardeşim e mail vereyim oradan gönder. yanlız yorumlar konusunda acımasız olurum baştan söyliyeyim". dedim "abi canın sağ olsun sen dinle yeter" sonrasında vedalaştık o kapıdan içeri girecekti, bende tam onun görüş açısından uzaklaşacaktım ki bana şunu söyledi "mix yaparken beğendiğin şarkıların mixlerini referans al, kulaklıktan o parçalara benzetmeye çalış mixi öyle yap" eyvallah diyip otobüs durağına doğru adımlarımı atmaya başladım. ve annemi aradım dedim "anne o ses türkiyede bir rapçi vardı ya tepki, ha işte onu gördüm konuştum o yüzden geç kaldım. neyse gelirken bişi istiyon mu ?" buda böyle bir anımdır.



2012 de şişli kenter tiyatrosunda monkey jam adlı bir organizasyon düzenlenmişti. parti bitti sıra mclerden imza koparmaya ve foto çekinmeye geldi. patronu o gün dahada bir fazla sevdim çünkü onca kişinin arasında olmasına rağmen yine ilgilendi "aaa bu karikatür kitabından bendede vardı eskiden okurdum" falan dedi daha bir çok muhabbet döndü.

aynı organizasyonda no1 ile foto çekilmek istedim. önce baktı dedi "sen albüm aldın mı ?" dedim "yok abi almadım" böyle bi baktı "neyse neyse gel tamam" dedi ve fotoğrafı çekindik. haliyle "kodumun albüm almadı foto çekiniyor" iç sözlerinin dışa vurumu bir ifade ile poz verdi. ama no1 i seviyorum buradan sevgiler yolluyorum

bide allame vardı. kenarda oturuyordu dedim "abi foto ?" evet yada hayır demedi ama suratında çok davetkar bir ifade vardı ve bundan cesaret alarak fotoğraf çekindim. hatta elimi omzuna attım (ki bu gayet normal birşeydir) okuldaki arkadaş "oha olum allameye nasıl dokundun" dedi. ben ise onun bu sözlerini duyarken çoktan gülme evresine geçiş yapmış motoru ısıtıyordum..............