kalp hastası

#12985 - bu entryi ortalama 612 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. albümün genel olarak sagopa kajmer pesimistliğinden taşıdığını söyleyebilsek de açıkçası bu kez insan teması sık sık işlenmiş ve genel olarak 'umutlu' bir bakış açısıyla bakılıyor diyebiliriz. işin aslı albümü ilk dinlediğimde sıyrılan 2-3 parça varken, dinlemeye devam ettikçe sağlam bulduğum parça sayısı git gide arttı. bakalım parçalara tek tek...

    --'kalp hastası' albüm incelemesi--

    01 - kapılar açılır (intro)

    albüme çok keskin ve epik bir giriş... albümün genelinde göremediğimiz karamsarlığın bu girişte kendini gösterdiğini söyleyebiliriz. scratch'ler bile sert desek yeridir. başarılı bir intro olmuş.

    8.0/10
    -

    02 - uzun yollara devam

    çok tatlı ve dinlendirici beat'e sahip bir parça... lakin ben sagopa'nın bazı parçalarında tek rhyme'a takılıp koca bir verse'ü onun üzerine inşa etmesinden hiç hoşlanmıyorum. kulak tırmaladığını düşünüyorum. bunun haricinde sevenin çok sevdiğini de biliyorum bu şarkıyı...

    7.5/10
    -

    03 - benim hayatım

    albümün benim için en güzel 4-5 parçasından biri olduğunu söyleyebilirim. hem modern hem klasik motiflerle donatılmış enfes ötesi bir beat, akılda kalıcı ve klas bir nakarat güzel sözlerle işlenmiş. dinledikçe çok sevdim bu parçayı gerçekten.

    "kendini öldüren insanlarla doldu önüm
    yalan suyundan içen nice teşneler gördüm
    içmekten boğuldular da arkalarından ağlanmadı
    önemsenmediler
    öldüler"

    9.0/10
    -

    04 - yaptığın hatalar kadar büyük olmadın

    ankara'Dan eskişehire giderken dinledim albümü ilk... ilk 3 parça öyle veya böyle geçti (benim hayatım'ı beğenmemiştim bu arada ilk dinleyişimde) ve yaptığın hatalar kadar büyük olmadın çalmaya başladı. hiç abartmıyorum, ilk dinleyişimde hayatımda beni bu kadar etkilemiş parça yoktur. dinlediğim süre içerisince gözüm dağlara, yollara kitlendi. sıra dışı bir verse ve nakarat düzeni var parçada. bu düzeni beat'in muhteşemliği ve beklenmedik işler çıkarmasını da fazlasıyla etkiliyor diyebilirim.

    bir yandan karamsar bir yandan umutlu bir yandan coşkulu bir müziği var bu parçanın... aynı şekilde sözlerin de bu doğrultuda gittiğini söyleyebilirim. biraz daha abartırsam bu parçanın gelmiş geçmiş en iyi sagopa kajmer parçası olduğunu söyleyeceğim vallahi. albümün benim için tartışmasız en iyi parçası.

    "korku her canlıda var
    ve can taşıyan herkes korkak
    kara gününe kim ortak?
    günün güneşe sahipse masanda sızar zaten her kaltak
    beyaz kumla dolu masalar batak
    burnunu sokma!"

    9.7/10
    -

    05 - bulun

    pek ısınamadığım parçalarından biri albümün... bana kalırsa rap parçası yapıyorsan giriş çok mühim bir kere. "parayı veren düdüğü çalar, düdüksüz kalmış düttürü dünyadaki oyuna muhtaç masum çocuklar" gibi bir girişten sonra o parçayı çok da beğenebilmem mümkün değil zaten...

    hint menşeili olduğunu tahmin ettiğim bir sample'dan yapmış beat'i sago, lakin motifi az ve 30 kere aynı beat tekrar ediyormuş hissiyatına kapılıyor insan. sevmedim bu şarkıyı ben ya...

    6.0/10
    -

    06 - ıstakoz

    sagopa kajmer'in kariyer eserlerinden biridir bana göre ıstakoz... beat olsun, sözler olsun, nakarat olsun, flow olsun tam bir masterpiece parçadır benim gözümde. lakin şöyle bir sorun var, bana kalırsa parça biraz mastering kurbanı olmuş albümde. ilk yayınlanan hali daha bir amatör ruhluydu. dikkatli dinleyiciler back vokallerdeki nağmelerin kısıta uğradığını ve daha bir derli toplu hale getirildiğini fark edecektir. biraz daha amatör ruhunu korumalıydı bence parça mix ve mastering aşamasında... yine de bunun için puanını kırmayacağım parçanın. efsanedir bu şarkı.

    "gassalın biriyle iki kelam dilime hasıl oldu
    vardı yanıma dedi 'yaşam ölüm kadar soğuktur'
    medet dedim 'ya hak!'
    içim dedi 'kalk kalk kalk!'
    geceyi yırt ve ileri bak
    güneşin orda bak!"

    9.5/10
    -

    07 - baytar

    bir paçayı ilk kez kaydederken heyecanın, istek ve arzunun ne büyük bir olgu olduğunu anladım bu parçayı dinlerken... gerçi zaten remake haberi gelince ben parçanın telef olacağını hissetmiştim. nitekim konserlerde parçayı okuyuş şekli ve ekleyip değiştirdiği nağmeler bana çok tatsız ve yavan geliyordu. bir ihtimal beat değişir diye ummuştum ama beat de aynı. hele hele parçanın sonundaki "ben bilmeeem" kısımları beni delirtti diyebilirim.

    ilk defa burada dinliyor olsam defterden sileceğim bir parça olurdu sanırım. yine de nihayetinde baytar bu yani o yüzden not vermemeyi tercih ediyorum, respect!
    /.
    -

    08 - bugünün elleri boştu ya yarın

    şu zamana dek sagopa kajmer'den kulağıma değen en dehşet ötesi beat'lerden birine sahip parça... lakin uzun yollara devam parçasında değindiğim tek rhyme meselesini burada da görüyoruz ilk verse'te... nakaratın da ilk kısmı hoşuma gitmemişken ikinci kısmı çok güzel olmuş diyebilirim. çok kararsızım bu şarkı konusunda. belki de daha fazla dinlemem gerekiyor.

    "ben 34 yıldır iki ayağımın tam üstündeyim
    benim iki milyon nedenim buradan soğumam için bebeğim!"

    8.0/10
    -

    09 - meftun

    albümün en sağlam parçalarından... zaten oldum olası dingin başlayıp çıldıran parçalara sempatiyle yaklaşmışımdır. bağlama parçayı bildiğin delirtmiş diyebiliriz. sago tam dem! yo gazla!

    "bi bana bi tokat at
    bi tokadı yüzüne!"

    9.0/10
    -

    10 - ister istemez (feat. kolera)

    zayıf bir kolera düeti... beati de sözleri de flow'u da (değiştiresiye kadar kolera'nın flow'u güzel diyebilirim) pek sevmedim. kötü bir şarkı mı, belki değil ama ısınamadım.

    6.0/10
    -

    11 - kalp hastası

    yine insan temalı ve albüme adını veren bir şarkı. ortalama bir sagopa kajmer eseri diyorum bu parça için. nakaratı çok yumuşak ve dinletiyor kendini. iyidir ya bu parça... arada açılır dinlenir.

    "işin aslı anlatmak için dörtlük az gelir
    doğru kelimeyi bulmak isterim sözlük az gelir
    burdan kaçmak isterim dünya dar gelir
    olmak istediğim yerleri sade rüyalar bilir."

    8.0/10
    -

    12 - sabah fabrikam

    albümün nakaratsız tek parçası... baytar tadı veren bir beat'i var ve hint esintileri taşıyor. kısa verse'ler arasında scratch atmış sago ve gayet de şekil olmuş bana kalırsa. dönem dönem sert göndermeler de var parçada. albümün öne çıkmakta olan parçalarından.

    "burası sabah fabrikam
    iki sıfır bir üç rakam
    eşşekler anırırıken
    nihavendden alır makam!"

    8.0/10
    -

    13 - düşünmek için vaktin var

    kliplendirilen ilk parçası kalp hastası albümünün... klibinden farklı olarak parça yaklaşık 1 dakikalık bir elektro gitar solosu ile açılıyor ki bence çok iyi gitmiş, sample giresiye dek insanı epey bir moda sokuyor. parçanın beati gayet iyi hazırlanmış, bunun yanında sagopa kajmer'in beat üzerinde cidden ustaca süzüldüğünü söyleyebiliriz. nakarat güzel. sözler düşündürücü ve seni de beni de herkesi de ifade eden şeyler anlatıyor diyebilirim. albümün lokomotiflerinden...

    "balkonuma konan kuşlarla veda vaktidir
    bu veda vedalarımın ne sonuncusu ne de ilkidir
    hayat kargaya peynir, insansa tilkidir
    hayat çoklu yaşanır, ruhlarsa teklidir."

    9.0/10
    -

    14 - durdur beni

    heralde 'pop' türüne alsak bu parçayı pek de hata etmiş olmayız. lakin bu vaziyet parçanın benim gözümde albümün en iyilerinden olmasının önüne geçmiyor. ilk verse'de yine sabit bir rhyme ile gidiyor sago, bu kez zorlama gelmedi gerçi bana... nakarat için hiçbir şey diyemiyorum, harika.

    belki de söyledikleri ve anlattıkları yakın geldi sadece, çok iyi bir şarkı mı açıkçası bilemiyorum. sadece çok sevdim.

    "yüzüme konuşuyor kader yine dobra dobra
    mahçupluğum yine gözlerimden yaş boca etti damla damla
    bende senden ibaret bir ben var ama ben yok anla
    iyi hissetmek için mutlak yakın olmak gerekir olduranla..."

    8.5/10
    -

    15 - susmak için yok bahanem

    bu parçayı pek sevemedim ama prodüksiyonuna, liriklerine, nakaratına diyecek hiçbir sözüm yok. buram buram hissedebiliyorum iyi bir parça olduğunu ama pek sevemedim dediğim gibi... bu arada uzun süreden sonra sagopa'dan flex (en azından bayağı bir fleximsi bir flow) duyuyoruz. iyi şarkı.

    7.0/10
    -

    16 - karne

    albümün ilk battle parçası... hani bazı şarkıları vardır sagopa'nın battle liriklere melankolik, helva gibi beatlere okur bir bok anlaşılmaz o işten. bu parça öyle değil; bayağı sert bir beati var. sözler de bayağı ağır olmuş. fuat ergin ve sansar salvo'ya göndermeler yakalamak mümkün, onun dışında da vardır illa ki... olmuş abi bu şarkı. bu adam böyle şarkılar yapmalı, harika.

    "Benim adım Yunus, çok tehlikeli sularda yüzerim!"

    9.0/10
    -

    17 - taşlama

    albümün ikinci battle parçası... demin örneklediğim helva gibi beat tanımına net bir biçimde uyan, iyi dizilmiş drum kit'i dışında battle liriğe sahip bir parçaya hiç mi hiç uymayan bir beat kullanılmış parça. yine iyi parça, görmek istediğimiz türde bir parça ama "bir karne değil."

    7.0/10
    -

    18 - dalgın

    işte bu benim şarkım! umut da var bu şarkıda, umutsuzluk da... lakin parçanın alt metni bana öylesine hitap etti ki, sözlerin biraz basitçe olmasını da çok umursamıyorum. nakaratına aşığım bu parçanın. diyecek bir şey bulamıyorum, cidden albümün bence en iyi ikinci şarkısı.

    "geri dönmek, ışığa bakmak ne güzel
    ne güzel
    ne güzel...

    dayandım
    dağıldım
    dayandım

    seyir aldım, seyre daldım
    dalgın...

    dayandım
    dağıldım
    dayandım."

    9.5/10
    -

    19 - ve kapılar kapanır (outro)

    başladığı gibi epik ve sert bitiyor albüm. 1 dakikalık hoş bir esinti bırakarak gidiyor sagopa kajmer...

    8.0/10
    -

    albümün genel notu: 9.o

    albümün kare ası:
    1. yaptığın hatalar kadar büyük olmadın
    2. dalgın
    3. ıstakoz
    4. karne

    albümün teneke ikilisi:
    1. bulun
    2. ister istemez

    sago bu sefer yapmış. gerçekten yapmış. karne gibi parçaların çoğunluğu oluşturduğu yeni bir albümü merakla bekliyorum, nitekim 'asıl rap'in hası battle.'
    ellerine sağlık abi. allah razı olsun.

    anonim

    22/9/2014 07:42 ~
        heart_plus : 5 stat_minus_2 : 0