2004-2005 gibiydi. tekirdağ'da kendi çapımızda raple ilgileniyor, beatler/featler yapıyor, graffiti/tag yazılamalarına çıkıyorduk. ama tekirdağ'da bu işleri kovalayan diğerleriyle tanışmıyorduk. okuldan bir kız arkadaşımın anadolu lisesinden bir çocuk sevgilisiydi, bu çocuk (barış) ve sıkı bir dostu da (kozmos a.k.a stew) bizim tanımadığımız, ama zaman zaman sahtiyanın "underground'da kim var diye düşünürüm her gece" dediğince çekiştirdiğimiz tekirdağ'da rap ortamından birileriydi, msn'den ekleşmiştik bu ikisiyle.
lisenin yatakhanesinden bir gece kaçmıştık. tekirdağ'ın sahil boyundan geçen ana caddesi üzerinde, yol kenarında kalan bir reklam panosuna hepimiz sprey boyayla tag attık o gece. her nasıl haberi olduysa bu çocuklar bu tagleri bizim attığımızı öğrenmiş. msn'den atarlı giderli konuşmaya başladı bir gün. bizim tagleri crosslamışsınız. vay şöyle de vay böyle. dedi ki "bir abimiz var, sizinle tanışmak istiyor bu mevzuyla ilgili." dedim şimdi yarrağı yedik. millienium cafe hiphopçuları bizi istiyor. ama delikanlılığı elden bırakmıyorum, "tamam tanışmaya geleceğiz" diyorum. bile bile dayağa gidiyorduk gibi geliyor bana ama genciz işte, nolcak amk diyoruz. çocuk bir yandan msn'den yazmaya devam ediyor; "tekirdağda bu işler bizden sorulur, polisler bizi bilir, bir mevzu olduğunda bizim bilgimiz dışında olmaz, bir gece alıverirler seni evinden" falan diye anlatıp duruyor. sonra bazen yumuşuyor "bazen atlarız arabaya, istanbula, çevre illere partilere gideriz" falan diye anlatıyor ne kadar hiphop olduğunu. hiç sevmemiştim kozmosu.
neyse, sonra malum "abiyle" ekleştik. abi çocuğun aksine yine sert ve taşaklı, patron edasında ama, kucaklayıcı bir dille yaptıkları işleri, piyasadaki bağlantılarını falan anlatmaya başladı, henüz kimsenin dinlemediği muhafız orduları ve niha-i vahdet parçalarını attı bana. mozole mirach'la ilk bu şekilde yazıştık. sonra da buluştuk, çok iyi niyetli, hırslı biriydi, tekirdağ küçük bir ildi ama bu işlerle ilgilenen insanları tanıyıp tanışmak istiyordu sadece. attığımız talihsiz bir tag sonucu tanışmamız beni mutlu etmişti bayağı.
mozole'yi birçok yerde savundum ve tanıtmak için elimden geleni yaptım. her arkadaşıma parçalarını dinlettim, hatta duyulmaları için suikast.de'de haberlerini yaptırdım ama mozz ondan habersiz gönderdiğim parçası için bir miktar kızmıştı bana ahahahah. hiphoplife'da "detone bu adam" diye eleştirenlere karşı ısrarla itü konservatuar'ını kazandığı sonuç belgesini gösterip onu ölümüne savundum. acarkan'la dissleştiğimde "mevzu uzasaydı biz de dahil olacaktık" demişti, samimiyetsiz ve boş gelmişti ama yine tebessüm ettirmişti beni o dönemde.
sonra kuvvetmira'ya girdi mozz. bizimle yazışmayı bıraktı. msnden ben ve arkadaşlarıma "bundan sonra bize kuvvetmira forumundan ulaşın dedi." yine de kırılmadım, ona hiçbir zaman söylemedim, sagopanın o dönem sağ kolu diyebileceğim ecihan abi ahbabımızdı, birlikte featlerimiz, ve geçirdiğimiz onca mesaimiz vardı. ona mozzu o kadar çok övüyorduk ki, miraya girmesinde katkımız olmuş olabileceğini dahi düşünüyordum. hhl forumlarında zet'e özelden yazıyorduk, mozz'un ne kadar bilgili olduğunu, east coast düşkünü, türkiye'de immortal tech vs bilen ve seven, muaf teknik mahlasının bile immortal tech'ten esinlenip de geldiğini anlatırdım falan. mira'dan çıktıklarında da buluştuyduk sahilde, onlar için kötü anları da olan güzel anılar biriktirmişlerdi, anlattılar, dertleştik biraz.
hep destekledim, sorgusuz, sualsiz, o da bize çok yardımcı oldu her konuda sağolsun. bir gün neredeyse 24 saat evinde bizi ağırlayıp reason'un orasından girip, cubase'in burasından çıkarak prodüksiyon konusunda benden daha ilgili bir arkadaşıma çok güzel müzikler yapması için ilham verdi, birçok şey öğretti, ben de güzel vakit geçirmiştim o gün orada. mozz bir yerlere geldi, hak ettiği yer burası mıdır tartışılır ama, buraya gelirken; onu sevenlerinin sevdiği tarza büsbütün sırt dönmesi hep eleştirildi, ben de eleştirdim. eleştiriyorum da hala. bir de beni facebook'tan silince üzülmüştüm. sağlık olsun.
lisenin yatakhanesinden bir gece kaçmıştık. tekirdağ'ın sahil boyundan geçen ana caddesi üzerinde, yol kenarında kalan bir reklam panosuna hepimiz sprey boyayla tag attık o gece. her nasıl haberi olduysa bu çocuklar bu tagleri bizim attığımızı öğrenmiş. msn'den atarlı giderli konuşmaya başladı bir gün. bizim tagleri crosslamışsınız. vay şöyle de vay böyle. dedi ki "bir abimiz var, sizinle tanışmak istiyor bu mevzuyla ilgili." dedim şimdi yarrağı yedik. millienium cafe hiphopçuları bizi istiyor. ama delikanlılığı elden bırakmıyorum, "tamam tanışmaya geleceğiz" diyorum. bile bile dayağa gidiyorduk gibi geliyor bana ama genciz işte, nolcak amk diyoruz. çocuk bir yandan msn'den yazmaya devam ediyor; "tekirdağda bu işler bizden sorulur, polisler bizi bilir, bir mevzu olduğunda bizim bilgimiz dışında olmaz, bir gece alıverirler seni evinden" falan diye anlatıp duruyor. sonra bazen yumuşuyor "bazen atlarız arabaya, istanbula, çevre illere partilere gideriz" falan diye anlatıyor ne kadar hiphop olduğunu. hiç sevmemiştim kozmosu.
neyse, sonra malum "abiyle" ekleştik. abi çocuğun aksine yine sert ve taşaklı, patron edasında ama, kucaklayıcı bir dille yaptıkları işleri, piyasadaki bağlantılarını falan anlatmaya başladı, henüz kimsenin dinlemediği muhafız orduları ve niha-i vahdet parçalarını attı bana. mozole mirach'la ilk bu şekilde yazıştık. sonra da buluştuk, çok iyi niyetli, hırslı biriydi, tekirdağ küçük bir ildi ama bu işlerle ilgilenen insanları tanıyıp tanışmak istiyordu sadece. attığımız talihsiz bir tag sonucu tanışmamız beni mutlu etmişti bayağı.
mozole'yi birçok yerde savundum ve tanıtmak için elimden geleni yaptım. her arkadaşıma parçalarını dinlettim, hatta duyulmaları için suikast.de'de haberlerini yaptırdım ama mozz ondan habersiz gönderdiğim parçası için bir miktar kızmıştı bana ahahahah. hiphoplife'da "detone bu adam" diye eleştirenlere karşı ısrarla itü konservatuar'ını kazandığı sonuç belgesini gösterip onu ölümüne savundum. acarkan'la dissleştiğimde "mevzu uzasaydı biz de dahil olacaktık" demişti, samimiyetsiz ve boş gelmişti ama yine tebessüm ettirmişti beni o dönemde.
sonra kuvvetmira'ya girdi mozz. bizimle yazışmayı bıraktı. msnden ben ve arkadaşlarıma "bundan sonra bize kuvvetmira forumundan ulaşın dedi." yine de kırılmadım, ona hiçbir zaman söylemedim, sagopanın o dönem sağ kolu diyebileceğim ecihan abi ahbabımızdı, birlikte featlerimiz, ve geçirdiğimiz onca mesaimiz vardı. ona mozzu o kadar çok övüyorduk ki, miraya girmesinde katkımız olmuş olabileceğini dahi düşünüyordum. hhl forumlarında zet'e özelden yazıyorduk, mozz'un ne kadar bilgili olduğunu, east coast düşkünü, türkiye'de immortal tech vs bilen ve seven, muaf teknik mahlasının bile immortal tech'ten esinlenip de geldiğini anlatırdım falan. mira'dan çıktıklarında da buluştuyduk sahilde, onlar için kötü anları da olan güzel anılar biriktirmişlerdi, anlattılar, dertleştik biraz.
hep destekledim, sorgusuz, sualsiz, o da bize çok yardımcı oldu her konuda sağolsun. bir gün neredeyse 24 saat evinde bizi ağırlayıp reason'un orasından girip, cubase'in burasından çıkarak prodüksiyon konusunda benden daha ilgili bir arkadaşıma çok güzel müzikler yapması için ilham verdi, birçok şey öğretti, ben de güzel vakit geçirmiştim o gün orada. mozz bir yerlere geldi, hak ettiği yer burası mıdır tartışılır ama, buraya gelirken; onu sevenlerinin sevdiği tarza büsbütün sırt dönmesi hep eleştirildi, ben de eleştirdim. eleştiriyorum da hala. bir de beni facebook'tan silince üzülmüştüm. sağlık olsun.
