a history of violence

#109393 - bu entryi ortalama 325 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. jedi mind tricks'in 6. albümüdür. bununla beraber hem jus allah, hem stoupe hem de vinnie paz'in beraber çalıştıkları 2. jedi mind tricks albümüdür. bu üçlünün ilk olarak birlikte yaptıkları albüm de zaten 2000 tarihli efsane violent by design albümü idi. 8 yıl aradan sonra bu üçlünün bir araya gelmesi ile insan büyük bir şey bekliyor ama albüm jmt diskografisinin en kötülerinden. bana göre stoupe'ın altyapılarını hazırlamış olduğu albümler içinde en kötüsü. lirikal derinliğin terkedilip, saf battle ögelere fazlaca yer verilen vasatın altı bir girişim.

    stoupe ile başlayalım. zira bu albüm en çok onun için hayal kırıklığı. albümün en kötüsü kesinlikle kendisi değil ama bu albümden sonra adam "kalbim artık jmt için atmıyor" dedi ve gruptan ayrıldı. gerçekten yıkıcı ve hüzünlü bir cümle. aslında çok da kötü olmamasına rağmen bu albüm açısından hayal kırıklığı dememin sebebi, benim kendisini jmt'nin direği olarak görmem galiba. bana göre vinnie paz de sıçabilir, jus'un da sıçması muhtemel ama stoupe böyle bir şey yapamaz, kesinlikle herkes kötü bir iş çıkarsa bile stoupe toparlayıcı olur diye düşünüyordum ama stoupe da bu albümü düzlüğe çıkaramadı. belki benim beklentim fazladır, bilmiyorum. ama stoupe'un bu albümde geçmişteki işlerini tekrara düştüğü ve yaratıcılığını tam olarak yansıtamadığı kanaatindeyim. ancak bunun aksini düşünen ve prodüksiyona tam puan veren birçok analiz de okudum.

    neyse örneğin deathbed doctirine parçası. bana göre albümün en iyilerinden diyebileceğim 3-5 parçadan biri ama önceden yapmışsın çok benzerini be hocam. servants in heaven kings in hell albümünün taş gibi parçalarından biri olan "put em' in the grave" parçasının beati de nakarat scratchleri de tipik 3 verse'i de bu parça ile aynı. e haliyle gidip orjinalini dinlemek varken deathbed doctrine'e pek bakmıyorum.










    beatlerin bana göre stoupe the enemy of mankind klasmanında olmadığını belirtmiştim bununla beraber skitler insanı içine almıyor. vinnie, allahuakbar ile "shot bar", "parked car" gibi kafiyeler yapıyor. berbat ötesi nakaratlar birbiri üzerine geliyor ve arada rastlanılan güzel parçalar dışında sıkılıp duruyoruz. monolith, trail of lies ve godflesh gibi üst düzey parçalar var. ama kalanı hem lirikal hem de müzikal açıdan kötü. deadly melody aşırı sıkıcı, seans of shamans jmt tınılarından bağımsız farklı bir parça gibi. terror ve heavy artillery sıradan, bir daha dönüp bakmayacağım parçalardan. death messiah ise çok daha güzel bir parça olabilirmiş ama kıyısından dönmüş ne yazık ki. konsepti güzel ve içerisinde jus verse'i bulundurmuyor ki bu çok iyi bi şey.* ama keşke stoupe eski günleri hatırlatan daha ruhumuza dokunan bir beat yapsaymış diyorum. bunla beraber vinnie paz dini referanslarla hayatın anlamını sorguluyor, derin ve manevi takılıyor falan. bunlar özlediğimiz şeyler. kafiye örgüsü oldukça basit olsa da sözleri fena değil. dinlenilebilir bir parça.

    şimdi gelelim albümü dibe çeken adama, vokaliyle ve flow stiliyle albümün içine sıçtığı yetmezmiş gibi, konsepti de basitleştiren eskisinden bambaşka bir hale gelen adama, ben diyeyim jus, siz deyin bay borazan vokal. kendisi gerçekten yukaridaki arkadaşın da belirttiği gibi art arda sözcükleri sıralar gibi rap yapmaktadır. amk kimse mi uyarmıyor bu adamı, stilin böyle bok gibi oluyor kardeşim yapma şunu falan demiyor mu? aslında nefes aralıklarını kısa tutup üst üste kafiyeli kelimeleri sıralamak tadında güzel olan ve zamanında big pun'ın ve big l'in de arada sırada güzel uyguladığı bir teknik. still not a player şarkısında var mesela bir kuple. bunla beraber platinium plus parçasında da big l yine tadında bırakarak bu tekniği kullandı. ama iş neredeyse tüm verse'i böyle okumaya geldiği zaman ve bu da yetmezmiş gibi kendini övmekten başka bi cacık muhtevasında bulundurmadığı zaman çekilmez oluyor.

    im incredible, unforgettable, undetectable, impeccable, the inevitable
    unprofessional, unscheduled, rebel, disheveled, unsettled, unleveled.

    bu sadece bir örnek ve kısa tuttum bilerek. dileyen albümde tonla örneğini bulabilir. bir adam "inanılmazım", "unutulmazım", "farkedilemezim" falan deyip dinleyiciden nasıl olumlu bir geri dönüş veya yorum bekleyebilir.

    son diyeceğim husus ise düetler ve vinnie paz ile ilgili. vinnie paz eğer eski tarzı ile yazmaz ise sıradan bir underground mc'dir benim gözümde ve solo işlerini de öyle çok beğenmem. ama yine de tamamen battle düşmanlığı yapmış gibi olmayayım zira bu adama mükemmel yakışıyor. bu vokale sahip biri battle da yapacak illa ve zaten violent by design albümü de batte rap içerir bolca ama ecnebilerin de "corny" kelimesi ile ifade ettiği gibi modası geçmiş, bayat ve kendini tekrara düşen işlerden uzak durulması da elzem.
    düetler ise hem isim olarak hem de performans olarak kötü. yıllardan sonra grubun muhteşem! üçlüsü bir araya gelince düet listesi az tutulmak istenmiş anladığım kadarıyla ki mantıklı bir seçim. ama hem düetler vasat hem de 2008 yılı jmt için kötü bir sene olsa gerek.

    evet epey bir gömmüşüm albümü. her şey üst üste gelmiş ama ben ne yapayım. stoupe herhalde modunda değildi, jus sıçıp sıvadı ve arkadaşlarının da kalitesini düşürdü. düetler kötü, nakaratlar kötü ve hepsinin üstüne stoupe grubu terk ediyor. o yıllarda jmt dinleyen biri olsaymışım baya üzülürdüm büyük bir ihtimalle. sonuç olarak eski günlerden izler taşıdığı için, içerisindeki birkaç güzel parçanın hatrına arada sırada açarım albümü. ama kesinlikle jmt standartlarının altında bir albüm.

    pattes

    5/8/2017 21:36 ~
        heart_plus : 1 stat_minus_2 : 0