raylarında şehrin

#100706 - bu entryi ortalama 105 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. Beni bu şarkı kadar yakalayan başka bi şarkı yok. girişte bi ailenin konuşmalarına şahit oluyoruz. Ailedeki çocuklar kendini bi bok zanneden, yapmacık tavırlı, ağızlarını yayan, bilmediği bi bok olmayan postmodern gerizekalı cahil bilgelerden. Anneye ise artık bunların umarsız tavırlarından gına gelmiş. Ve baba.. baba yok. Onun yerine ailenin büyük oğlu evi idare etmeye çalışmakta. İşte bu abimiz içinde bulunduğu ahvalden tiksinmekle birlikte ailesini bırakıp gidememekte annesini ve kardeşlerini idare etmeye çalışmakta. fakat artık dayanacak gücü kalmamış ki söverek bir girizgah yapıyor. Girizgahın ardından taramalı tüfek gibi tarıyor ortalığı. İçinde bulunduğu vaziyetten şikayetini dile getiriyor. Türlü türlü godoşluklardan tükendiğini söylüyor ve verse sonunda bu godoşlara bi posta koyuyor. Aynen ben malım siz kralsınız, yeter artık benden uzak durun diye haykırarak ilk verse biter. Ve nakarat. Ya yollara düşecek, bu ortamdan uzaklaşacak ya da canına kastedip buna bi son verecektir. Canı tatlı gelir ve yola düşer. Kayra reis sövmüştür, yola düşmüştür ama hala doludur. Hayırdır yine mi bana kızdın? Canımı dişime taktım daha ne yapayım. Sizin godoşluklarınızı da sikeyim. kar yağıyo yakacak kömür yok, sen hala leonard cohen diyosun. senin de onun da ayrı ayrı amına koyayım diye ikinci verse girer. Evini terk etmiştir Ama arada evde sevdiği birinden mektuplar alır. Ama gel gör ki eski günleri hatırlatması canını sıkacağından açıp bakmaz. Bu sefer de kendine kızar. Artık işin tek çözümü vardır. Ya yine yollara düşecek ama bu sefer hiç bi iz bırakmadan ya da canına kastedecektir. Finalde bize bunu söyleyip çekilir. "Ben kurtuluşun reçetesini söyledim, artık sen hangisini istersen uygula dost" der. Tekrar bi verse girmediğine göre iki çözüm de başarılıdır. Ya ölüm, ya inziva.

    anonim

    22/4/2017 00:42
        heart_plus : 4 stat_minus_2 : 0