kur an ın şairler ve şiir hakkındaki tutumu

#52262 - bu entryi ortalama 213 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. moruk, hiçbir hadisin, veda hutbesi kadar şahidi yoktur. sonuçta binlerce insan tanıklık etmiş o hutbeye, değil mi?. ama onun bile üç farklı versiyonu var, nasıl olacak bu iş böyle?

    1.versiyon: ''ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız (kalin: allah'ın kitabını ve ehli beytimi bırakıyorum)'' (müslim ve ibni hanbel)

    2. versiyon: ''ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız (kalin: allah'ın kitabını ve sünnetimi bırakıyorum) (muvatta/46/3)

    3. versiyon: ''ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız (kalin: allah'ın kitabını bırakıyorum) (müslim, ibni mace ve ebu davut)

    şimdi bunların üçü birden doğru olabilir mi? hayır. bakalım, kur'an ne diyor: göklerin ve yerin meleketuna, allah'ın yarattığı herhangi bir şeye bakmadılar mı; ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? peki bu kur'an'dan sonra hangi hadise iman ediyorlar? (a'raf/185) not: arapçasında aynen ''hadis'' kelimesi kullanılır.

    kur'an tekrar ediyor: işte bunlar, allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. hal böyle iken allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar? (casiye/6)

    kur'an tekrar tekrar ediyor: yemin olsun ki, resullerin hikayelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. bu kur'an uydurulacak bir hadis değildir. aksine o, önündekini tasdikleyici ve her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir. (yusuf/111)

    bak bundan sonrası önemli, iyi oku...

    peygamberimizin vahye uyup, vahyin dışına (kalin: asla çıkmadığına dair kur'an'dan deliller)

    allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken allah'tan başka hüküm koyucu mu arayayım? kendilerine kitap verdiklerimiz de bilirler ki, o tamamıyla gerçek olarak Rabbin tarafından indirilmiştir. Sakın şüphelenenlerden olma! (en'am/114)

    de ki; ben sizi (kalin: yalnızca) vahiy ile uyarıp, korkutuyorum. ama sağırlar ne kadar uyarılsalar çağrıyı işitmezler. (enbiya/45)

    Ey şanlı Peygamber, sana Rabbinden her indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Emin ol, Allah, kafirleri muratlarına erdirmeyecektir. (maide/67)

    Başka bir şeyi uydurup bize yakıştırman için neredeyse seni sana vahyettiğimizden ayırıp saptıracaklardı. İşte o zaman seni dost edineceklerdi. Seni sağlamlaştırmasaydık, onlara neredeyse bir parça meyledecektin. O zaman da hayatın ve ölümün azabını katlayarak sana tattırırdık. Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın. (isra/73,74,75)

    Aralarında ALLAH'ın indirdiği ile hüküm vermelisin. Onların keyfine uyma. ALLAH'ın sana indirdiklerinin bir kısmından sakın seni şaşırtmasınlar. Yüz çevirirlerse, demek ki ALLAH bazı günahları yüzünden onları cezalandırmak istiyor. Gerçekten insanların çoğu yoldan çıkmıştır. (maide/49)

    Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, 'Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!,' derler. De ki: 'Onu kendi tarafımdan değiştiremem. (kalin: Ben yalnız bana vahyedilene uyarım). Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım.'

    yani bro, senin bahsettiğin ayetler güzel ama kur'an'a uyan zaten peygambere de uymuş oluyor.

    ve son olarak:

    Bu, ALLAH ve elçisinden, kendileriyle anlaşma yapmış bulunduğunuz putperestlere bir ültimatomdur: Yeryüzünde dört ay daha dolaşın, bilin ki siz ALLAH'ı aciz bırakamazsınız ve ALLAH inkarcıları rezil eder. (tevbe/1-2)

    şimdi ''allah ve elçisinden, kendileriyle anlaşma yapmış bulunduğunuz putperestlere bir ültimatondur'', deniyor. haşa, yani allah ve peygamber kitabı beraber mi yazdılar?

    hayır moruk, allah vahyi gönderen, peygamber ise tebliğ edendir. bak sana hiç falanca hocanın, filanca kitabın, olanca kimsenin, şunun, bunun yazısından değil, bizzat yeri, göğü ve ikisi arasındakileri yaratmış olan, allah'ın ayetleriyle cevap verdim.