bol sözlük compilation vol 9

#410589 - bu entryi ortalama 209 saniyede okuyabilirsiniz.
  1. albümü yavaş yavaş sindiriyorum ve her gün bir iki satır yazacak vaktim oluyor, o yüzden albüm ile ilgili incelememi pt.1-pt.2 olarak ayıracağım.

    pt.1'e sıfır miligram ile başlayalım o zaman. bi önceki albümdeki kılab bengır muhabbetini bildiğim için şarkının başında önden bi kahkahayı patlattım. şarkı boyunca da fikirsiz "wordplay"ler ile yer yer güldürdü, yer yer düşündürdü. kendimden bir parça bulduğum yerler de var, mesela benim de bu barlar aklıma gelirken duştayım hep. onun dışında tıp göndermeleri de iyiydi. ve tabi ki miligram. siz siz olun orijinaline basın filigran.

    maç yine uzar'ı dinlemeye başladığımda klasik düz bi parça gibi hissettim, if'in performansı da ortalamaydı ama 53. saniyede giren piyano ve gitardan sonra hem beat seviye atladı hem de if'in lirikleri. işte o dakika vuruldum parçaya. if'in agresifliğini iliklerime kadar hissettim. sadece basit bi rhyme'dan ibaret olmayıp şarkının tamamına yaydığı futbol referanslarıyla da artık tamamen beni içine çekmişti şarkı. tertemiz de bir mix'i var

    şimdi ben bu parçaya ne desem az kalır ama bi şeyler de söylemem lazım. çok güzel'den başka bir şey gelmiyo aklıma. sırrı'nın düş'ü albümün yıldızı oldu. helal olsun.

    tony forte'den her gün yine aynı parçası bende bol sözlük compilation vol 8'deki müfred - baskı etkisi yarattı. lirikler hayatın içinden ve kendimle bağdaştırabileceğim türden lirikler. anlatım tekniği de iyi, catchy bir nakarat ile iyi süslenmiş. ancak vokal biraz daha esnetilip melodik bir hava katılabilirdi diye düşünüyorüm.

    bu defa benim eksik parçasında ise karşınıza alaz aka lil gunna ile birlikte çıkıyoruz. alaz ile uzun zamandır çalışmak istiyoduk, bu albüm için fırsatımız oldu ancak yine de tam kapasite harcayamadığımız için önümüzdeki günlerde yeni bir iş daha görebiliriz, çünkü içimizde kaldı. yine de bu bir bahane değil, daha iyisini yapabileceğimizin farkındalığı. alaz nasıl bir beat istediğimi sorduğunda kısıtlı müzik bilgim ile isteklerimi söyledim ve ortaya süper bir iş çıkardı, vokali vokalistten iyi tanıyan bir yeteneğe sahip olacak ki, sondaki bağlamalı kısıma asla söz yazamayacağımı düşünürken bana yapmam gerekeni söyledi ve hallettik. benim beğendiğim bir iş oldu ama dediğim gibi eksikleri var, üstüne çıkabilmeyi umuyorum.

    yoasensei inanma parçasında yoa, vokal ve beat ile chill bi hava yaratmış ama bu atmosferi sağlama açısından vokali benim için daha önde geliyor. ses tonunu ve lirikleri beğendim. tune çok çok az rahatsız etti. flow da gelişime açık tabi ki.

    favorilerimden biri daha, ölümsüz değilsek. nakaratı beni aldı götürdü ama verse'ler de bir o kadar güzel. anlattıkları açısından da ilgimi çekti açıkçası. eksik gördüğüm taraf olarak mix diyebilirim.

    katafalk'ın karanlıklar parçası da bu albümün sürprizlerinden oldu benim için, gayet ideal bir parça, ancak şarkının süresi ve bir yerden sonra çok monotona bağlaması, parçanın eksik gördüğüm taraflarından oldu. biraz daha hareketlilik ve çeşitlilik sağlanabilirmiş.

    darko taymur'dan masum kalmıcaz. lirikler güzel ve insanı gaza getiriyor ama sanki şarkıda bi akışkanlık sorunu var gibi. beat ve vokal daha da zenginleştirilebilirmiş diye düşünüyorum.

    geldik compilation'un gediklilerinden paniren'e. paniren mevzu bahis olduğunda önceki işlerinden mütevellit beklenti yüksek oluyor. ancak sadece hırs ve votka özelinde değerlendirecek olursak white linen aka omc beats ile birlikte sağlam bir iş çıkartmışlar. sıkı bi flowu var, kafiyeler de kıyak, sürükleyici bi parça olmuş. patron+hayki sözünü duyunca da inceden bi yakın hissettim parçaya kendimi.

    pek

    13/3/2023 23:17
        heart_plus : 2 stat_minus_2 : 0