son dönemde sayısı epey artan rapçi modeli.
abimiz eskidir, zamanında epey emek vermiştir ve " yaş geçti artık işimize gücümüze bakalım " diyerek piyasadan kopar ve çoluğa çocuğa karışır. fakat türkçe rap'in patladığını görünce eski günlerinin ve sadece kırk yılın başında " lan bi x vardı noldu acaba öldü mü " diye düşünen sözde kemik kitlesinin kendine avantaj sağlayacağını düşünür.
ancak şarkısını dijital platforma yükleyince gerçekle yüzleşir: 103 görüntüleme.
türkçe rap'in emekleme zamanlarında bu işten hiç bir zaman para kazanamayacağını düşünen ve yaptığı müziğe inanmayan rapçilerin günümüzde çokça karşılaştığı bir durum tutulmamak. nedeni de çok belli : samimiyet eksikliği.
çünkü sanat ısmarlama veya planlı olarak icra edilebilecek bir şey değil. aniden gelişen bir fikrin üzerine sanatçının yeteneğini konuşturması gerekir. yani " oo herkes para kazanıyor, ben de yapayım bir şeyler de cebimize üç beş kuruş aksın " diye düşündüğünüz zaman yaptığınız işlerin üzerine bir samimiyetsizlik bulutu çöküyor.
ve güncele oynayıp, sizle özdeşleşmiş şeyleri terk ettiğiniz zaman bu bulutu iyice kızıştırıyorsunuz.
ancak gerek geçmişte yaşadıkları az ünlülük tribi olsun, gerek belli bir zümre tarafından günümüzdeki rap müzik normlarının geçmişle kıyaslanıp küçümsenmeye çalışılması olsun, bu abilerimize gaz verir.
yaptıkları işler tutmadığında " siz rap müziği değil, pop rapi seviyorsunuz " diye ağlarlar ve yıkamayacakları şeylerle savaşmaya çalışırlar.
yapmayın abi bunu. hata sizde. siz kendinize ve müziğinize inanmadınız. bugün de inanmıyorsunuz. tek amacınız isminizin daha çok anılmasını sağlamak. bunun için de belli şeyler lazım. güne ayak uydurmanız lazım. e bunu da yapmıyorsunuz...
daha doğrusu yapamıyorsunuz. yapmak istiyorsunuz ancak beceremiyorsunuz. bunu da " rap yapıyoruz " gibi abuk bir tezle savunmaya çalışıyorsunuz.
ağlamaya gerek yok, eğer bu kadar bol dinleyicinin olduğu, bu işten para kazanmanın kolaylaştığı bu dönemde eskiden referanslarınız, çevreniz olmasına rağmen bir şey başaramıyorsanız bu sizin sorununuzdur. bunu kabul edin.
kabul edin, neler yapabileceğinizi düşünün ve bir yol haritası çizin.
bana sorarsanız boşverin abi, kaçtı o tren. siz zaten uzun süre bu işten uzak durabiliyorsanız zaten gençlik hevesidir o yaptığınız işler de. fazla kasmaya gerek yok. beklentiye girmeden yapın. hiç değilse samimi olursunuz.
biz de açar sonuna kadar dinleriz yeni şarkılarınızı. ancak kaygılı müziğinizi en fazla 50 saniye dinleyebiliyoruz.
ah bir de eski günlerinizi övmeseniz de geleceğe bakabilseniz. ne güzel olur.