@103 Ben de nazikçe ve dolu dolu yanıt verdiğin için teşekkür ederim. Aslında dediğin gibi, meseleye bakış açımız da biraz farklı. "Çağa ayak uydurmakla tarzı kastetmiyorum." demişsin. Meseleye Fuchs üzerinden örnek vereyim yine. O da bir zamanlar tarz değişikliğine gitmişti, İstanbul Attack diye dört kişilik bir grup oluşturup party-rap mi, funky-rap mi ne denen tarzda kopmalık şarkılar yapmışlardı. "Çılgın Dershane" filmine de soundtrack yapmıştı. Sonradan yine eski stiline döndü; o proje de kendisi için bir nevi pişmanlık oldu.
Oldschool isimlerden Killa Hakan, Ceza, Sagopa, Fuat, Fuchs, Yener birbirlerinden çok farklı yerlerde duruyorlar. Teknik açıdan Ceza, Fuat ve Sagopa'nın apayrı yerleri var. Killa cümleleri çok uzatıyor. Fuchs oturttuğu belli bir teknik üzerinden yürüyor; battle'da Ceza kadar sert değil, melankolik rap'te de Sagopa'dan farklı. Yener zaten arabesk rap yaptığı için teknik açıdan çok bir beklenti yaratmıyor; daha çok tarzıyla dinletiyor kendini. Bu isimlerin bazılarında teknik yetersizlik varsa da ben hepsini rap'in içinde farklı bir tat olarak görüyorum. Şiirlerde basit basit kafiyelerin, hatta kafiyesizliğin kabul görmesine alışık olduğum için de kafiyenin dolgunluğuna her zaman takılmıyorum. "Rap" kelimesi eleştiri manasına da geldiğinden, flow ve rhyme açısından çok üst düzey olmayan bir şarkı eğer vurucu cümlelere sahipse, lirizm ve/veya didaktizm yönlerinden kuvvetli olabiliyorsa benden geçer not alabiliyor. (Mesela Fuchs'un "Kimse Umrumda Değil" parçasının müziği ve sözleri hoşuma gidiyor; rhyme'ları kulağa hiç dolgun gelecek cinsten değilse de benim ölçütlerime göre on numara parçadır.) Ama tabii herkes aynı şekilde icra etse çekilmez olabilir. Ve lirizm yerine basit romantizm geçtiği zaman da rhyme vs. de durumu kurtarmıyor. (Sancak vb.nin şarkılarında olduğu gibi.) Mevzuların ve argümanların kalitesi de önemli yani. Anıl gibi tekniğin sağlam olup sürekli para, karı kız muhabbeti yapacağına, Joker gibi rhyme ve flow açısından elle tutulur işler yapıp rakibine küfredeceğine Fuchs gibi yap daha iyi.
Rapin iki temel kuralı var meselesine de katılamıyorum. Dediğim gibi; mevzuların ve argümanların kalitesi, vuruculuk, didaktizm ve lirizm de kendini dinletebilecek öğeler. Mesela Joker-Patron karşılaşmasında ben Patron'u üstün tutmuştum; "PMC Cypher 5" altında da "Yarasa Koleksiyonu" için "Rhyme ve flow şovu olması haricinde pek de sağlam değildi." demiştim. Biri şöyle bir soru sormuştu: "Başka ne olacaktı kardeş?" Ben de, "Bu bir diss olduğu için argümanlara bakmak gerek." demiştim. (Yorumumu en üstlerde görebilirsin; orada da aynı kullanıcı adım. O zamanlarda henüz sözlükte yer almadığım için "Bol Sözlük'te üyelik açıp oraya da yazabilirdim." falan demiştim :-) ) Hem içeriğiyle hem tekniğiyle kuvvetli şarkılar arayabiliriz tabii ki; ama hemen hemen her şarkıda üç aşağı beş yukarı kusur bulunabileceğinden, ben de bazı şarkılarda teknik detaylara takılmamayı tercih edebiliyorum. :-) Ama hem konu ve içerik basit, hem teknik basitse (Şimdiki trap'te olduğu gibi) asıl onlar rap yapmıyorlar benim gözümde. :-)
Aslında sürekli söz konusu edilen şahsiyetler dışında da iyi rap yapanlar var. Flow ve rhyme'a önem verdiğin için, mesela Muhalif, Sırat, Alem DM gibi çok tanınmamış isimleri de dinleyebilirsin. Piyasada el üstünde tutulanlardan aşağı kalır işler yapmıyorlar. Sözlükte pek adı geçmeyen şahsiyetler ama zamanla onlarla ilgili başlıklar da açılabilir.
Ben de selametler dilerim.