ölümcül fark yaratan bir durumdur. türkçe söz yazarken redifini, aliterasyonunu, hece ölçüsünü düşünürsün ama ingilizce'de bunlara hiç gerek yoktur. çünkü ne hikmetse ingilizce kelimelerin çoğu "okurken" ince ve kalın ünlü aliterasyonuna uymaktadır. işin daha da güzel tarafı, bu durum kulağı türkçe'ye göre çok daha az tırmalamaktadır. hemen örnekleyelim;
game / fame / brain / train / pain / çiçeyn şeeeyn diye sabaha kadar yardırıp flowun dibine vurabilirim. bir de türkçe'ye gelelim. aman sert ünsüzler kulak tırmalamasın, aman aynı eklere boğmayalım derken konu 3. mahmut'a geliyor ister istemez...
asker / aslen / masken / naklen / kalben / zaten. şimdiden olmadı mesela. çünkü türkçe'de kusursuz flowu yakalamak için dikkat etmeniz gereken çok şey var. ingilizce öyle mi? peh.
bu konuya bi de şuradan katılıyorum, ingilizcede günlük ve genel konuşmaların çoğunluğunu 1 ve 2 heceli kelimeler oluşturuyor. bu ritm konusunu baştan aşağı değiştirir.
şöyle düşünelim, resim yapacaksınız ve detaylı olmasını istiyorsunuz. detay burada flowla ilişkili. fırçanın boyu da kelimenin hece sayısıyla, çünkü ne kadar küçük parça o kadar detay demek. türkçedeki günlük konuşma kelimeleri 2-3-4 hece olduğu için büyük fırçayla resim çizmek gibi olur, flowda/ritmde istediğiniz şekli yakalayamazsınız. ama ingilizce dilinde küçük bir fırçayla resim çizer gibi istediğiniz çeşitlilikte ritmi ayarlayabilirsiniz.
dogrudur. turkce sert bir dil oldugundan "flow" yapmasi zordur. kafiye konusunda ise kelimelerin bazilari okundugu gibi soylenmedigi icin biraz daha kolaydir turkceye gore. diger yandan, mecaz anlam turkceye gore ingilizcede az olmasiyla, anlam konusu turkce de bir hayli fazladir. ayrica, dil konusmayi bir kavanozu doldurmayi dusunelim. kavanoz kaliptir ve bir seyi soylemek icin o kavanozu belli maddelerle (kelimler, mecaz anlamlar vs..) doldurursun. ingilizcede kavanozun sekli cok degismez, maddelerde cok degisim gostermez. ancak, turkce de, kavanozun sekli surekli bir degisim icindedir ve maddelerin sayisi baya fazladir. sonuc olarak. her ikisininde zor ve kolay taraflari vardir ama ingilizce rap cidden daha kolaydir.
Rhyme ve flow açısından daha zor belki ama güzel yapıldığında yani zor başarıldığında Türkçe rap bence dinlenme yönünden daha çok keyif verir bence. Ben bunu sert ünsüzlere bağlıyorum biraz. Özellikle p, ç, t, k ve ş ile yapılan rhyme'ın verdiği keyfi kolay kolay hiç bir lirik vermiyor bence. Özellikle sert lirikler yazıp kafiyeyi de sert ünsüzler ile yaptığında vuruculuk kat ve kat artıyor. Satırlar arası uyum sağlayıp onu da beate oturtursan destan yazmış oluyorsun kulağa ekstrem gelse de bir çok örnegi var bunun. Ve bu tarz trackler her dinlediğimde orgazm etkisi yaratır bende.
Aynı etkiyi daha önce İngilizce rapten pek alamadım ne yalan söyleyeyim.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.